Plüton’un uydularının çılgın hareketleri açıklanamıyor
Geçtiğimiz aylarda Plüton‘un yakınından geçerek, cüce gezegenin net görüntülerini bizlere ulaştıran New Horizons (Yeni Ufuklar) uzay aracının sağladığı bir diğer bilgi de, cüce gezegenin sahip olduğu küçük uyduların yörünge hareketleriydi.
Yörüngesinde dönen 4 küçük uyduya sahip olan Plüton’un uydularının keşfedilen hareketi kaotik olarak tanımlanırken, güneş sisteminin en garip uyduları oldukları belirtildi. Hydra, Nix, Kerberos ve Styx olarak isimlendirilen uydular, kendi eksenleri etrafında adeta fırıldak gibi dönüyorlar.
Daha önce böyle bir şey görmediklerini açıklayan astronomlar, uyduların bu çılgınca dönüşlerine neyin sebep olabileceğini bilmediklerini belirtiyorlar. Özellikle bazı uydular tahmin edilenden çok daha büyük bir hızla kendi eksenleri etrafında dönerken, dönüş eksenleri de yana eğik bir şekle sahip.
Plüton’un uydu sistemini daha da garip ve kaotik bir hale getiren şeyse, uydulardan birinin kendi ekseni etrafındaki dönüşünü, yörüngesinin aksi istikamette gerçekleştirmesi.
Güneş sistemimizdeki, Dünya’nın uydusu Ay dahil olmak üzere neredeyse tüm diğer gezegenlerin uyduları, gezegen etrafındaki yörüngeleri ile eş zamanlı olan kendi eksenleri etrafında dönüş hızlarına sahipken (bir yüzleri sürekli etrafında döndüğü gezegene bakan), Plüton’un uydularının böyle davranmadığı tespit edildi.
Söz konusu uydular içerisinde fırıldak gibi dönme tanımına en uygun olan ve Plüton’un en uzak uydusu olan Hydra, cüce gezegenin etrafında tamamladığı her bir yörünge turunda, kendi ekseni etrafında tam 89 kez dönüyor. Bu dönüş o kadar hızlı ki, astronomlara göre dönüş hızı birazcık daha artırılsa, uydunun yüzeyindeki maddeler merkezkaç kuvvetinin etkisiyle uzaya savrulabilirdi.
Aşağıda yer alan ve NASA’nın yayınladığı hızlandırılmış canlandırmada, uyduların şekilleri ve yörünge hareketleri temsili olarak yer alıyor. Canlandırma videosunda Nix, yörüngesinin tersine olan ve yalpalayan eksen dönüşüyle dikkat çekerken, en uzak uydu olan Hydra ise kendi eksenindeki dönüş hızıyla dikkat çekiyor.
Merkezde Plüton ve aynı renkte resmedilen küçük kardeşi Charon yer alırken, sistemin 4 uydusu içten dışa sırasıyla; Styx, Nix, Kerberos ve Hydra.
Bu garip yörüngesel faaliyetlere ek olarak, bazı uyduların şekilleri, iki yada daha fazla sayıda uydunun bir araya gelmesiyle oluşmuş gibi görünüyor. Bu durum astronomların, söz konusu uyduların Plüton’un yarısı büyüklüğünde olan ve geçmişte tek uydusu olduğu sanılan Charon‘un da oluşmasına sebep olan büyük bir çarpışma sonucunda oluştuğu kanısını güçlendiriyor.
Plüton’un yarısı büyüklüğünde olan Charon, bir uydu olarak sınıflandırmak için (etrafında döndüğü cüce gezegene nazaran) çok büyük olduğundan, Plüton ve Charon, ikili gezegen sistemi olarak tanımlanıyor.
Cüce gezegen’in ortak bir kütle merkezini paylaşarak birlikte döndüğü Charon, 1978 yılında keşfedildi ve o gün için Plüton’un tek uydusu olarak kabul gördü. Cüce gezegenin 4 küçük uydusu ise çok daha yakın tarihte, 2005 ile 2013 yılları arasında keşfedilebildi.
Sayfa Görseli: NASA